Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Doğa koruma ve Biyoizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi (DOKOBİM) tarafından “Bastığın Yerleri Toprak Diyerek Geçme, Tanı” temalı konferans düzenlendi. Afyonkarahisar’daki Atatürk Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, akademisyenler, öğrenciler ve yerel yöneticiler katıldı. Konferansta, Eber Gölü’nün ekosistemi, ekonomik önemi ve karşı karşıya olduğu çevresel sorunlar tüm yönleriyle ele alındı.“Eber, Bölge Halkının Ekonomik Can Damarıdır”Konferansta konuşan Afyonkarahisar Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Yıldız, Eber Gölü’nün bölge için hayati önem taşıdığını vurguladı. Eber ve Akşehir göllerinin birbirini beslediğini ifade eden Yıldız, gölün mevcut durumunu “cenaze namazı kılmak üzere toplanmış bir topluluk” olarak tanımladı. Yıldız, geçmişte gölde yaşanan çevresel felaketleri hatırlatarak, toplu balık ölümleri, metan gazı zehirlenmeleri ve sazlık yangınlarıyla mücadele ettiklerini belirtti. Yıldız, “Eber Gölü’nü kurtarmak için acil ve kararlı adımlar atılmalı,” dedi.Bilimsel Veriler Eber Gölü’nün Alarm Verdiğini GösteriyorAKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir, Eber Gölü’nün 1. Derece Tabiat Sit Alanı ilan edildiğini, ancak buna rağmen ciddi çevresel tehditlerle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Özdemir, balık ölümlerinin sudaki çözünmüş oksijen miktarının kritik seviyenin altına düşmesinden kaynaklandığını belirtti. Ayrıca, gölün sazlık alanlarının oluşturduğu mikroklima sayesinde bölgedeki tarımın önemli bir kısmına katkı sağladığını da vurguladı.“Eber’de 27 Endemik Tür Tespit Edildi”DOKOBİM Müdürü Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş ise Eber Gölü’nün biyoçeşitlilik açısından önemli bir bölge olduğunu belirtti. Erişmiş, “Eber ve Akşehir göllerinde 91 familyaya ait 425 bitki ve hayvan türü bulunuyor. Bunlardan 27’si endemik türdür. Ancak sulak alanların kuruması ve kirlilik bu türler için büyük bir tehdit oluşturuyor,” dedi.Yerel Halkın Bilinçlendirilmesi ve Uzun Vadeli ÇözümlerKatılımcılar, Eber Gölü’nün kurtarılması için hem bilimsel hem de toplumsal adımların atılması gerektiğini ifade etti. Sulak alanların korunmasında yerel halkın bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özdemir, sazlık yangınlarının önlenmesi ve gölün sürdürülebilir şekilde yönetilmesi için bir dizi öneri sundu.Eber Gölü İçin Umut VarKonferans, Eber Gölü’nün karşılaştığı sorunların çözümüne yönelik önerilerin tartışıldığı bir platform olurken, bölge halkına ve yetkililere düşen sorumluluklar bir kez daha gündeme getirildi. Konferans sonunda, Eber Gölü’nün sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda bir ekonomik ve kültürel varlık olduğu bir kez daha vurgulandı.Eber Gölü’nün kurtarılması için bilimin ışığında atılacak her adım, bu eşsiz doğal alanın gelecek nesillere aktarılmasında hayati bir rol oynayacak.
