İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Ekim Muhtarlar Günü kapsamında, kentin 961 mahallesinde görev yapan muhtarlarla akşam yemeğinde bir araya geldi.İmamoğlu, “Bir insanı, siyasetle ilgili görüşü üzerinden kavramlandırarak ötekileştirmek diye bir kavram, benim hayatımda ve zihnimde hiç olmadı. Eğer öyle olsaydı, benim ailemin üçte ikisini yok saymam lazım. Herkesin ailesi karma siyasi düşüncelere sahip. Böyle bir şey olabilir mi? Mümkün değil. Siyaseti milletimizi bölmek, ayrıştırmak, milletimizi birbirine düşürmek için kullananlardan, milletin birbirine haince, vatan haini gibi bakmasını sağlayan dili kullanmış olanlardan, Allah, bu milleti korusun kardeşim. Böyle bir şey olur mu? Sonra yarın kime ‘vatan haini’ diyeceğiz” açıklamasını yaptı.Muhtarların yapmış olduğu görevin, demokrasi adına güçlü bir karaktere sahip olduğunu bildiğini belirten İmamoğlu, “Demokrasinin güçlendiği ve başladığı nokta olarak muhtarlarımızın varlığı değerli. Dünyada nadir bir örnek. Bu örneği korumamız, geliştirmemiz, güncellememiz gerekiyor. Güncellediğimiz zaman, bir yasayla toparlandığı zaman, çok daha değerli bir yere evrilecek” dedi.Göreve geldiklerinden bu yana, muhtarlarla diyalog ve iş birliği içerisinde çalıştıklarını kaydeden İmamoğlu, şunları söyledi:“Değerli muhtarlarımız, özellikle İstanbul'umuza hizmet yolunda, sizleri çok önemli bir yoldaş görüyoruz. Bu yoldaşlık, kent hukuku içerisinde bir yoldaşlıktır. Elbette siyasi değildir. Seçilen her muhtarımız, bizim için çok kıymetlidir. Biz, yaptığımız hizmetleri onlarla paylaşıyoruz. Yaptığımız her saha ortamında, onları yanımızda görmekten mutluluk duyuyoruz. Bize ilettikleri sorunlarını takip etmekle mesul Daire Başkanlığımız var. Daire Başkanı’mızın güçlü bir ekibi var. Ve her iki yakada ilgili müdürlükleri var. Bütün bu kavramlar üzerinden, kurumsallık içerisinde, lütfen taleplerinizi onlara iletin. Buradan arkadaşlarıma da sesleniyorum. Yapacağınız meseleyi geciktirmeyin, hizmeti yapın. Ya da tarihi var ise, tarihini belirleyin. Size ait bir hizmet değil de yapamıyorsanız da onu da anlatın, niçin yapılamayacağını ya da niçin yapılmadığını.”
HIBYA
HIBYA