Yazar Yi Mu'nun yazısına göre Filistin-İsrail çatışması 300 günü aşmasına rağmen, Gazze’deki çatışmalar hala sürüyor ve bu durum yerel halkın evsiz kalmasına yol açıyor. Bunun yanı sıra, Lübnan’dan Suriye’ye, Yemen’den İran’a, silahlı çatışmalar yayılmaya devam ediyor. Bölgesel sorunlar birbirini karmaşık hale getiriyor, gerilimli bölgeyi daha da kırılganlaştırıyor ve insanların derin endişelerine yol açıyor. Mevcut zorluklar ve sınamalara karşı neler yapmalıyız?Ateşkesin kapsamlı bir şekilde sağlanması, gerilimin hafifletilmesinin ön şartıdır. Taraflar mutlaka şu gerçeğin farkına varmalı: savaş ve çatışma devam edemez ve ateşkes sağlamak için en büyük samimiyet gösterilmelidir. Savaş her bir gün daha sürdükçe, daha fazla sivil hayatını kaybedecek, daha çok aile parçalanacak ve daha fazla mülteci diğer bölgelere kaçacaktır. Çatışmalar her sürdüğünde, daha fazla kriz dış dünyaya yayılacak, daha derin husumet doğacak ve zıtlaşan duygular bütün Orta Doğu’yu hatta dünyayı gölgeleyecektir. Sorunları hızlıca çözmek için acele etmemiz, tarafların kalıcı ateşkesi ve kapsamlı asker çekmelerini hızlandırmamız gerekmektedir. İlgili taraflara önemli etkisi olan ülkeler, mutlaka samimiyet ve sorumlulukla durumu izlemeli ve ateşe körükle gitmekten kaçınmalıdır. Gerilimin yatıştırılması ve yangının söndürülmesi için daha fazla yapıcı roller üstlenilmeli, krizlerin kontrol altına alınması ve yayılmasının önlenmesi için titizlikle çalışmalar yürütülmelidir.Yazar Yi Mu, yazısında şu ifadelere yer verdi:"Uluslararası adalet ve hakkaniyet kararlılıkla savunulmalı, “iki devletli çözüm” hayata geçirilmelidir. Orta Doğu meselelerinin temelinde Filistin sorunu yatmaktadır. Uluslararası camia Filistin sorununu adil bir şekilde çözmeli ve Orta Doğu’da kalıcı barış için temel atmalıdır. Kısa bir süre önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ezici çoğunlukla Filistin’in sunduğu taslak onaylandı. Bu, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarına uyulması ve İsrail’in Filistin topraklarını yasadışı işgaline son verilmesi çağrısını içeriyor ve önemli bir tarihi anlam taşımaktadır. BM kararları sadece kağıt üzerinde kalmamalı, Filistin halkının devlet kurma hayallerine engel olunmamalıdır. İlgili taraflar, BM kararlarını derhal ve tam anlamıyla uygulamalı, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmelidir. BM Güvenlik Konseyi, uluslararası adalet ve hakkaniyetin gerçekleştirilmesinde öncü rol oynamalı, Filistin’in BM’nin resmi üyesi olmasını desteklemeli ve “iki devletli çözüm”ü hayata geçirmek için yeni çabalar sarf etmelidir. Çin, her zaman daha geniş katılımlı, daha güvenilir ve somut bir uluslararası barış konferansı düzenlenmesini desteklemiştir. “İki devletli çözüm” yol haritasının oluşturulmasını ve nihayetinde Filistin ile İsrail’in barış içinde bir arada yaşamasını bekliyoruz."Yazar Yi Mu, yazısında "Uluslararası yardımlar kararlılıkla sürdürülmelidir. Orta Doğu ülkelerinin iradesine tamamen saygı gösterilmesi ön şartıyla, ülkelerin kendi ve bölgenin özelliklerine uygun çözümler arayışı teşvik edilmelidir. Bölgedeki BM barış gücü faaliyetlerinin verimli bir şekilde uygulanmasına destek verilerek, gerilimin düşmesine ve barışçıl kalkınmanın hızlandırılmasına zemin hazırlanmalıdır. İnsani yardımlar güçlendirilerek, insani yardım malzemelerinin etkin girişi sağlanmalı ve BM’nin Filistinli mültecilere yönelik çalışmalarına destek verilmelidir. Çatışmalardan zarar gören Orta Doğu ülkelerinin sürdürülebilir kalkınma gerçekleştirmelerine yardımcı olunmalıdır. Geçtiğimiz dönemde Çin, Filistinli grupların diyalog düzenlemesiyle Filistin’in ulusal birliğinin güçlendirilmesine ve toprakları üzerinde etkin yönetim sağlanmasına teşvik etmiştir. Ayrıca, savaş sonrası yeniden yapılanma toplantısının düzenlenmesi için çağrılarda bulunacak ve uluslararası toplumun ve bölgesel kuruluşların katılımını davet edecektir" denildi.Çin ve Türkiye, Filistin sorunu ve diğer Orta Doğu meselelerinde benzer tutumlar sergiliyor. İki hükümet, defalarca bölgesel sorunlar üzerinde görüş alışverişinde bulunmuş, uluslararası adaletin ve barışçıl kalkınmanın savunulması için güçlü sesler yükseltmiştir. İki tarafın yapıcı roller oynayarak Orta Doğu’da kısa sürede ateşkes ve istikrarın sağlanmasına katkı sunmasını bekliyoruz.
HIBYA
HIBYA