Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF); süt ve süt ürünlerinin beslenmedeki rolüne şöyle dikkat çekiyor; “Süt, dünyanın her yerinde, toplumların geleneklerine derinden nüfuz etmiş temel bir besin. Süt ve süt ürünlerinin erişilebilirliği ve çok yönlü kullanımı, farklı kültürlerde, farklı beslenme alışkanlıklarında yer almasına olanak sağlıyor. Dünya nüfusunun yeterli ve dengeli beslenmesi ancak erişilebilir, uygun fiyatlı ve besleyici gıdalar ile mümkün. Bu konuda süt ve süt ürünlerinin hayati rolü olduğu çok açık.”
IDF’nin kamuoyu ile paylaştığı son araştırma raporlarına göre süt ve süt ürünleri, içerdiği kalsiyum, B2 ve B12 vitaminleri, proteinler ve magnezyum, potasyum, iyot ile kemik sağlığına katkıda bulunuyor, kalp ve damar sağlığına iyi geliyor; günlük öğün alışkanlıklarının bir parçası olması, genel beslenme kalitesini iyileştiriyor.
“EN TEMEL, EN FAYDALI, EN KOLAY ERİŞİLEBİLİR GIDAMIZ”
Dünya Süt Günü nedeni ile bir açıklama yapan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, “Artan sağlıklı ve dengeli beslenme ihtiyacının karşılanmasında, süt ve süt ürünlerinin rolü her geçen gün önem kazanıyor” dedi.
Yılmaz, “Temel gıdamız süt, faydalı olduğu kadar, toplumunun tüm kesimleri tarafından da kolayca erişilebilir bir gıda. Üretim teknolojilerinde, lojistikte ve perakendecilikte sağlanan gelişmelerle verimlilikte de önemli aşamalar kaydedildi. Diğer yandan süt ürünlerinde Arge ve inovasyon çalışmaları, kalite ve ürün çeşitliliğini olumlu yönde etkiliyor, pazar büyüyor. Bu değerli gıdanın üretilmesi de çok çeşitli sektörler üzerinde ekonomik etkileri olan, aynı zamanda kapsayıcı yönü güçlü bir ekonomik faaliyet. Süt, çiftlikten sofralara ulaşırken tarım, sanayi ve hizmet sektörleri başta olmak üzere birçok sektörü harekete geçiriyor, yüksek katma değer yaratıyor, milyonlarca insana istihdam ve düzenli gelir sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇİFTLİKTEN SOFRALARA İŞ MODELİMİZ TÜKETİCİLERİMİZİN GIDA GÜVENİLİRLİĞİ BEKLENTİLERİNİ KARŞILIYOR”
“Biz sütün doğasındaki değerleri en iyi şekilde koruyarak insanlara ulaştırabilmek için Çiftlikten Sofralara iş modelimiz ile ineklerimizin beslendiği yemlerden tüketicilerimizin sofralarına kadar uzanan tüm süreci entegre ediyoruz” diyen Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Bu entegre model, hem tedarik güvencesi sağlıyor hem de tüketicilerimizin güvenilir gıda beklentilerini karşılıyor. Yem bitkileri üretiminden başlayarak sofralarımıza gelen ürünlere kadar uzanan, gübre ve enerji faaliyetlerini içine alan döngüsel iş modelimiz; çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da özgün bir sürdürülebilirlik örneği oluşturuyor.”
Muharrem Yılmaz, “Tüketicilerimizin sağlıklarına, yaşam kalitelerine ve mutluluklarına katkıda bulunmak bizim en büyük heyecanımız. Türkiye’nin dört bir yanında 7.500 kişilik bir ekip, 20 bin üretici aile ve çiftlikten sofralara kadar binlerce paydaşımız ile birlikte sütün iyiliği ve bereketini yaymaya çalışıyoruz. Sütçülüğe olan tutkumuz ve adanmışlığımızla çalışmalarımızı sürdürürken Dünya Süt Günü, sütü hatırlatmak için bizlere güzel bir fırsat sunuyor. Bugün dünya için süt günü, biz Sütaşlılar için de Dünya Sütaşkı Günü” ifadesini kullandı.