Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alan medrese, camii ve tarihi yapıların tamamında kapıların, bir insan boyunun neredeyse yarısı kadar oluşu ve insanların eğilerek geçmez zorunda kalışı turistlerin ilgisini çekiyor.Diyarbakır’ın bölgede turizm yoğunluğunun ilk sıralarda olduğu iller arasında yer aldığını ifade eden Diyarbakır İl Kültür Turizm Müdürlüğü kültür ve turizm sorumlusu Cevat Yıldırım, Hibya Haber Ajansı’na şehrin tarihi yapılarına ilişkin açıklama yaptı.Yıldırım, turizm yoğun olunca şehirdeki yeni yapı ve yerleşim yerlerinden çok eski, tarihi, doğal, kültürel yerlerin daha fazla ilgi gördüğünü belirterek, şunları dile getirdi:“Şehirde yer alan medreseler, camiiler, eski evlerde turistlerin en çok dikkatini çeken kapılardan geçerken eğilmek zorunda olmalardır. Kapılar yaklaşık olarak 90 santimetre ile 1.50 santimetre uzunluğa sahip bu durum da merak etmelerine ve şehri gezerken en çok sorulan sorular arasında yer alıyor.”Geçmişte unvandan önce bir ‘nefsi tatmin’ kuralının olduğuna değinen Yıldırım, şunları kaydetti:“Bunun en basit örneğini eski padişahların döneminden aktarabilirim. Padişahlar cülus bahşişine çıktığında tüm ahali, ‘Mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var.’ dermiş. Bu padişahın nefsini tatmin etmek için kurulan bir cümleydi. Ve kısa bir kapıdan eğilerek halkın önüne varırmış. Diyarbakır’da da bu gelenekten dolayı kapılar normal bir insan boyundan küçük surların büyüklüğü, ihtişamı, kaleler, hanlar bunların üzerinde yer alan işlemeler şehrin ihtişamını, özenini kültürünü dışa yansıtırken içeride kapıların kısa olması ise yöneticilerin ve o kapıdan geçen vatandaşların bir anda olsa nefsini tatmin etmesi egolarının dizginlenmesi için yapılmıştır.”
HIBYA
HIBYA